1 Eylül 2007 Cumartesi

Seyir defterine tekrar yazmaya başlarken...

Birkaç yıl önce seyir defteri diye bir dizi yazı yazmıştım. Sonra sesim soluğum kesildi uzunca bir süre. Bu aradaki yaşanmışlıkların kimi geçmişte huzurla kaldı, kimi aktarılmak için beni dürtüp durdu.

Sonunda içimdeki dürten taraf öyle coştu ki, yazmamak mümkün olmadı. Yazılanları paylaşmak için de hiç de bilgim ve deneyimim olmayan blog mecrasına giriyorum bugün. Sanırım bir süre deneme gibi olacak benim için.

İlk paylaşmak istediğim yakında yaptığım bir yürüyüş: Likya yolunda bir ay boyunca büyük bölümünü tek başına yaptığım bir yolculuk. Olur da benzer bir yolculuğu yapmak isteyen çıkar diye, ne var ne yok yazdım, epey uzun sürdü. Yazarken çok keyif aldım, dilerim keyifle de okunur.

Sonrasını planlamadım. Belki yaptığım çeşitli inzivalar, belki de bambaşka yaşanmışlıklar takip edecek. Hep birlikte göreceğiz :)

Belki yazılanlar bazılarınızın yaşamına bir şekilde katkıda bulunur, ne güzel olur, ne sevinirim. Bu yazıların yaşam yolunuzdaki etkilerini paylaşırsanız, beni de beslemiş olursunuz...

Yürekten taşan sevgiyle...

Hale Meriç

2 yorum:

  1. Kaleminize, bileğinize, yüreğinize sağlık...

    Sıcacık, samimi, içten, içsel yolculuğunuzun, Likya yolculuğunu huşu içinde okudum, dinginleştim...


    Ellerinize sağlık, teşekkür ederim...

    YanıtlaSil
  2. Yaşamıma dinginlik, merak getiren iç ve dış yolculuklara ilişkin yazıların sizde de benzer ruh hallerine vesile olmasına çok sevindim. Ne mutlu. Ben de bunları paylaştığınız için teşekkür ederim...

    YanıtlaSil