23 Ekim 2007 Salı

İnsanoğlu Bir Han Gibi

Bugün Mevlana'nın ışığı belki yaşamlarımıza, güncel olaylara yepyeni gözlerle bakmamıza vesile olur...



Ağustos 2005

Bugün bizim topraklardan olsun ilham kaynağımız, rehberimiz: Mevlana’nın bir şiiri

İlk vipassana kursuna hazırlık sürecinde İngiltere’de yaşayan Ayşın Rahimifard'a bu şiiri tercüme edip edemeyeceğini sormuştum. Etmişti, ben de biraz dokundum. Sağolsun. Aşağıda okuyacağınız ilk şiir; Coleman Barks'ın İngilizce’ye çevirdiği şiirin Türkçe'ye tercümesi. Biraz kulağı dolandırıp göstermek gibi oldu, ancak Mesnevi'deki şiiri anlamak belki biraz daha zor olabilir diye bu tercümeyi yaptık. İkincisi aynı şiirin Mesnevi'deki hali. Sonuncusu da şiirin İngilizcesi.

Zihnimize geleni; itmeden, tutmadan, ona yapışmadan gözlemeye ilişkin ne harika bir anlatım! Zorluk halleri, iç fırtınalar için ne iç ferahlatıcı bir paylaşım! "(Gam) Yemyeşil daldan, ayrılmayacak yapraklar bitsin diye, gönül dalındaki sararmış yaprakları döker." Kuruyan dalları kesmenin başka bir tarifi ve enfes bir tarifi... Mevlana için ne diyeyim bilmem ki... Bu şiirde bana söz düşmüyor, söz bitiyor... Gönül duyuyor...

***

İnsanoğlu bir han gibi
Her gün yeni bir misafir geliyor.
Neşe, hüzün, zulüm,
Bazen de hiç beklenmedik bir anlık farkındalık geliverir.
Hepsine hoşgeldin de ve güzel ağırla,
Her ne kadar bunlar evinin eşyalarını acımasızca yok eden
üzüntüler de olsa,
her bir misafire onurlu davran.
Bilemezsin belki de bu,
Seni yepyeni bir güzelliğe hazırlayan temizliktir.
Karanlık bir düşünce, utanç ya da kötü bir niyet,
Hepsini güleryüzle karşıla ve içeri buyur et.
Ne gelirse gelsin, müteşekkir ol,
Çünkü her biri ötelerden gönderilen birer rehber.


***
Mesnevi 5. cilt- 3676:

Konuk evine her gün, nasıl bir konuk gelirse, senin de gönlüne de her solukta aziz bir konuk gibi bir düşünce gelir.
A benim canım, düşünceyi adam yerine koy; çünkü adam, düşünceyle değerlenir, canlanır.
Gam düşüncesi sevinç yolunu vurursa gam yeme, çünkü o sevinci hazırlamaktadır.
Gam, hayrın temelinden yeni bir sevinç gelsin diye gönül evini yabancılardan, adam-akıllı, hem de sertçe siler-süpürür.
Yemyeşil daldan ayrılmayacak yapraklar bitsin diye gönül dalındaki sararmış yaprakları döker.
Ta ötelerden, yepyeni bir tad, salına salına gelsin diye eski sevincin kökünü söker atar.
Yüzü örtülmüş kökü göstermek için gam, çürümüş, pörsümüş kökü söker atar.
Gam, gönülden neyi döker, neyi sökerse, karşılık olarak, gerçekten de daha iyisini getirir.
Hele gamın, gerçek inanç ehlinin kulu kölesi olduğunu bilen kişiye, daha da fazla lütufta bulunur gam.
Bulutla şimşek, ekşi suratlılık etmeseler, asma yaprağı, doğunun gülümsemelerinden yanar gider.
Kutluluk, kutsuzluk gelir, gönüle konuk olur. Bunlar, yıldızlara benzerler; evden eve, burçtan burca konarlar.
Senin burcuna geldi, senin burcunda konakladı mı, sen de onun tadı gibi tatlılaş, çevikleş de.
Ay'la buluşunca, gönül padişahına, senden şükürler etsin.


***

Coleman Barks'in tercümesi:

This being human is a guest house.
Every morning a new arrival.
A joy, a depression, a meanness,
some momentary awareness comes
as an unexpected visitor.
Welcome and entertain them all!
Even if they are a crowd of sorrows,
who violently sweep your house
empty of its furniture,
still, treat each guest honourably.
He may be clearing you outfor some new delight.
The dark thought, the shame, the malice,
meet them at the door laughing,
and invite them in.
Be grateful for whoever comes,
because each has been sent
as a guide from beyond.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder