Ağustos 2005
Vipassana hocası olan Thich Nhat Hanh'ın "The Miracle of Mindfulness" adlı kitabından bir alıntı:
"Amerika'da yakın bir arkadaşım var: Jim Forest. Geçen kış Jim ziyarete geldi. Genellikle akşam yemeğini bitirdikten sonra, diğerleriyle çayımı içmeden önce, bulaşıkları yıkarım. Bir akşam Jim bulaşıkları yıkayıp yıkayamayacağını sordu. "Olur, ama eğer bulaşıkları yıkayacaksan, nasıl yıkandığını bilmen lazım." dedim. Jim, "Yok artık, nasıl bulaşık yıkandığını bilmediğimi mi düşünüyorsun?" dedi.
"Bulaşık yıkamanın iki yolu var: Biri temiz tabak, çatalın olması için bulaşık yıkamak; diğeri de bulaşıkları, bulaşık yıkamak için yıkamak." dedim. Jim sevindi ve "Ben ikincisini seçiyorum- bulaşıkları bulaşık yıkamak için yıkamak istiyorum..."
Eğer bulaşıkları yıkarken, yalnızca bizi bekleyen çayı düşünüyorsak ve bulaşıkları bir sıkıntıymış gibi bir an önce ortadan kaldırmayı isteyerek acele ediyorsak, "bulaşıkları bulaşık yıkamak için yıkamıyoruz." demektir.
Üstelik de bulaşıkları yıkadığımız süre boyunca canlı değiliz, yaşamıyoruz...
Eğer bulaşıkları yıkayamazsak, çok büyük bir ihtimalle çayı da içemeyeceğiz, demektir. Çayı içerken de yalnızca başka şeyleri düşünüyor olacağız- elimizdeki fincanı fark etmeyeceğiz bile...
Yani geleceğe vakumlanmışızdır- ve yaşamın bir dakikasını bile yaşamaktan acizizdir..."
Bugün yaşamımızda hiç olmazsa bir kaç eylemi dolu dolu, tam farkındalığımızı vererek, an'da olmanın eşsiz keyfini çıkararak yapmaya ne dersiniz? Hatta buna yapmak denmez herhalde, olmak denir...
Yaşam dansında kendi figürlerimi yapmanın, nasibime düşenlere can vermenin keyfi ve yürekten taşan sevgiyle
Vipassana hocası olan Thich Nhat Hanh'ın "The Miracle of Mindfulness" adlı kitabından bir alıntı:
"Amerika'da yakın bir arkadaşım var: Jim Forest. Geçen kış Jim ziyarete geldi. Genellikle akşam yemeğini bitirdikten sonra, diğerleriyle çayımı içmeden önce, bulaşıkları yıkarım. Bir akşam Jim bulaşıkları yıkayıp yıkayamayacağını sordu. "Olur, ama eğer bulaşıkları yıkayacaksan, nasıl yıkandığını bilmen lazım." dedim. Jim, "Yok artık, nasıl bulaşık yıkandığını bilmediğimi mi düşünüyorsun?" dedi.
"Bulaşık yıkamanın iki yolu var: Biri temiz tabak, çatalın olması için bulaşık yıkamak; diğeri de bulaşıkları, bulaşık yıkamak için yıkamak." dedim. Jim sevindi ve "Ben ikincisini seçiyorum- bulaşıkları bulaşık yıkamak için yıkamak istiyorum..."
Eğer bulaşıkları yıkarken, yalnızca bizi bekleyen çayı düşünüyorsak ve bulaşıkları bir sıkıntıymış gibi bir an önce ortadan kaldırmayı isteyerek acele ediyorsak, "bulaşıkları bulaşık yıkamak için yıkamıyoruz." demektir.
Üstelik de bulaşıkları yıkadığımız süre boyunca canlı değiliz, yaşamıyoruz...
Eğer bulaşıkları yıkayamazsak, çok büyük bir ihtimalle çayı da içemeyeceğiz, demektir. Çayı içerken de yalnızca başka şeyleri düşünüyor olacağız- elimizdeki fincanı fark etmeyeceğiz bile...
Yani geleceğe vakumlanmışızdır- ve yaşamın bir dakikasını bile yaşamaktan acizizdir..."
Bugün yaşamımızda hiç olmazsa bir kaç eylemi dolu dolu, tam farkındalığımızı vererek, an'da olmanın eşsiz keyfini çıkararak yapmaya ne dersiniz? Hatta buna yapmak denmez herhalde, olmak denir...
Yaşam dansında kendi figürlerimi yapmanın, nasibime düşenlere can vermenin keyfi ve yürekten taşan sevgiyle
2007 notu:
Neşeli bayramlar diliyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder