5 Eylül 2008 Cuma

How To Cook Your Life- Hayatınızı Nasıl Pişirirsiniz

Geçenlerde Şadan (Ertekin) bir elinde bir film, bir elinde kocaman bir şişe kendi yaptığı limonatayla geldi. Filmi bıraktı seyredeyim diye. Kaç aydır heyecanla filmi ulaştırmak istiyordu, kendisi defalarca izlemiş.

Filmin adı: “How to Cook Your Life”- Hayatınızı Nasıl Pişirirsiniz?

Tek kelimeyle hayran kaldım. İki kere izledim. Ara ara tekrar izleyeceğim.

Bir Zen hocası olan Edward Espe Brown’un değişik Budist merkezlerdeki yemek pişirme derslerinden derlenmiş bir belgesel. Hem ufuk açıcı, hem neşeli, hem çok insani. Her şeyi doğru yapan, huzur bulutlarında uçan hocalara benzemiyor, ‘insan halidir, olur’ durumları da var filmde.

Filmin başı ağır tempolu gelebilir, ancak hararetle sonuna kadar izlemenizi öneririm. Yaşam deneyimlerinden süzülmüş o kadar güzel cümleler var ki, ilham aldım, kulağıma küpe yaptım.

Mesela Brown bir yerde diyor ki, “Gittikçe ellerimizle, bedenimizle iş görme kapasitemizden vazgeçiyoruz. Oysa bize sağlık, canlılık veren bu. Ekmeği yoğurmuyoruz, bir şeylere dokunmuyoruz, koklamıyoruz, peki nasıl canlı hissedeceğiz?”

Brown’un hocası, Shunryu Suzuki. Ara ara onun öğretilerinden de parçalar var. Suzuki’yi Zen Zihni, Başlangıç Zihni kitabından tanıyorum. 1994’te biri hediye etmişti, defalarca okumuştum.

Suzuki, klasik öğretiyi filmde de tekrarlıyor:
“Pirinci yıkarken, pirinci yıkayın. Havuçları doğrarken, havuçları doğrayın. Çorbayı karıştırırken, çorbayı karıştırın.”

Brown eski kızgınlıklar hakkında konuşurken, bir Budist hikâye anlatıyor, pek güldüm, filmde kendi de gülüyor bol bol. “Burnunuza bir parça b.k bulaşmış. Nereye giderseniz, gidin, her yer kokuyor diye düşünüyorsunuz. Tek yapacağınız şey: ‘yüzünüzü yıkayın’.” :)

Yaşamda istediğimiz olmayınca, nasıl yüreğimizden uzaklaştığımızı çok güzel anlatıyor. Ve de istediklerimizi yaptırmak için, ne hallere girdiğimizi de komik bir dille anlatıyor, kendi ve bir bulaşık süngerinden örnek vererek.
“Hep çevremizdeki nesnelere ne yapmaları gerektiğini söylüyoruz. Onları kendi istediğimiz sonucu vermeleri için kontrol etmeye çalışıyoruz. Oysa ‘sana nasıl yardım edebilirim? Kendini gerçekleştirmen için sana nasıl destek olabilirim?’ demek ne kadar farklı bir ilişki biçimi olurdu.”

Kusurlar ve Hatalar diye bir bölüm var. Yazarak büyüsünü bozmak istemiyorum. Kalbimi kavradı. Günlerce gözümün önünden gitmedi hocanın hali. Duygusu kalbime işledi ve söyledikleri de.

Ders kitabı gibi bir film bana göre. Şadan’a tekrar tekrar teşekkür etmek istiyorum. Paylaşmasa haberim olmayacaktı bu filmden, hayatımı zenginleştirdi. Belki sizlerinkini de. Büyük yüreğini daha da zenginleştirenler çok olsun...

Bu yazıyı hızlı hızlı bugün (Cuma) yazıyorum. Belki haftasonu filmi alırsınız da, seyredersiniz. Türkçe altyazı ve dublaj var. KanalD Yapımcılık çıkarmış.

Bir de ekstralardaki patates cipsi öğretisi bölümünü de izlemenizi öneririm. Vipassana/ farkındalık çalışmalarında yaptığımız klasik “yeme meditasyonunu” anlatıyor.

Suzuki’nin kitabından rastgele seçtiğim bir cümle ile bitireyim:
“Bir şey yaptığınızda, kendinizi tamamen yakmalısınız, aynı iyi bir odun ateşi gibi, kendinizden hiçbir iz kalmamalı.” (Zen Mind, Beginner’s Mind, s. 62)

7 yorum:

  1. Seyredilesi bir filme benziyor,ama Bodrum bu konuda kerbela gibi,ne kitap ne film,çoğu şey bulunmuyor maalesef... İstanbul'a geldiğimde almalıyım,teşekkürler bizimle paylaştığın için,sevgiler

    YanıtlaSil
  2. Az önceki yorumumda yaptığım olumsuzlamayı düzelteyim dedim,iptal,Bodrum da hemen arayacağım filmi... diyorum:)

    YanıtlaSil
  3. Sevgili Belgin
    Filmi D&R'da görmüştüm. Sen böyle yazınca, internetten ısmarlanıyor mu acaba diye baktım. Ismarlanıyormuş. D&R'da var- www.dr.com.tr
    Başka film satan hangi siteler var, bilmiyorum.
    Olumsuz yorumu iptal etmen iyi olmuş- bak bir çözüm yolu geldi :))))
    Sevgiyle

    YanıtlaSil
  4. ..ben bu yorum birakin kismini bir turlu beceremedim..yaptigim yorumlar tekrar bana kaldi.. filmi bende alip izliycem, paylasimin icin tesekkurler Halecim..

    YanıtlaSil
  5. Dun ben de bu filmi D&R'dan aldim (Istanbul Cevahirdekinden).. ve seyrettim! Cok tesekkurler Hale, hakikaten bu filmi bir kac kere tekrar seyredilebilir.. cok kullanilmis caydanliklara da bayildim! (sincerity is the quality were your imperfection show)

    YanıtlaSil
  6. Yaa ne güzel!

    İstanbul'a gelir gelmez yapacak bir "iş" daha çıktı!! Yaarın gideyim de alayım. Belki de bir gün hep birlikte seyretmek kısmet olur, ne dersin Haale!!!

    Sevgiyle
    Tugay

    YanıtlaSil
  7. Sevgili Marie Helene

    Çok güzel bir cümle yakalamışsın. "içtenlik mükemmel olmayan yanların ortada olduğu bir özelliktir". Bana da -şimdi mealen yazacağım, aklımda kaldığı gibi yani- "Yaşamdan darbe yemişlerdir, zira yaşam bunu nesnelere, insanlara, varlıklara yapar. Ancak yine de içlerinde su taşıyıp, hizmete devam etmektedirler. Görünmeseler de, özen gösterilmeseler de." cümlesi çok etkiledi. Sevgiler...

    sevgili Tugay
    "İş" değil, keyif keyif... Besin, ilham... Seveceğini tahmin ediyorum... Kısmet bakalım belki hep birlikte seyrederiz.. Sevgiler...

    YanıtlaSil