Bu hallerde hepimizin farklı tepkileri oluyor. Bazılarımız küsüyoruz, darılıyoruz, inciniyoruz ve büzülüyoruz, küçülüyoruz.
Acaba farklı ne yapabiliriz?
Engeller çıktığında, nasıl genişleyebiliriz, büyüyebiliriz, yaratıcılığımızı artırabiliriz?
Diyelim bir yolda yürüyoruz, biri çıktı önümüze ve “buradan sonra gidemezsin” dedi.
1- Engelleyene sakince, tüm dikkatimizi vererek sorabiliriz: “Niye?”. Onu konuşturabiliriz sorular sorarak. Açık bir zihinle dinlemeye çalışabiliriz. Onun açısından duruma bakıp, dikkat çekmeye çalıştığı koşulları görmeye çalışabiliriz. 'Haklıyım, haksız', 'ben daha iyi bilirim', 'anlamıyor' düşüncelerinden arınmış bir şekilde dinleyebiliriz. Bu düşünceler geliyorsa, fark edip, yine de tüm dikkatimizle karşımızdakini dinlemeyi seçebiliriz.
2- Tüm koşulları değerlendirdikten sonra, kendi görüşümüze, sezgimize güvenmeyi seçebiliriz. Sonuçlarını da hesaba katarak, aynı yolda yürümeye devam edebiliriz. Değerlendirmemiz isabetli çıkmazsa, öğreneceğimiz iyi derslerimiz olur fena mı :)
3- Ya da koşulları değerlendirdikten sonra, başka yoldan gitmeyi seçebiliriz. Araştırırız, bakarız, içimize de iyi gelen hangi farklı yollar var önümüzde.
Çok basit duruyor değil mi? Bazen yaşamda takılıp kalıveriyoruz, seçenekleri unutuyoruz. Engellendiğimizi düşünüp, karşımızdakine kızıyoruz. Başkasını, koşulları suçladığımızda da gücümüzü onlara teslim etmiş oluyoruz. Zaman ve enerji kaybediyoruz. Ve olduğumuz yerde kalıyoruz.
Seçeneklerimizi artırdığımız, farklı alternatifleri görebildiğimiz nice günler dileğiyle...
Öncelikle kolay gelsin, demek isterim. Bir de şöyle bakalım, bu durumda geliştirilecek iç kaslar, farkındalıklar, insana ciddi yol kat ettirir diye düşünüyorum. Buradan öğrenilenlerden sonra yaşamdaki pek çok olay çekirdek çitlemek gibi gelir. İyi bir fırsat yani.
Peki, ne yapılabilir? Öncelikle kim ne yaparsa, yapsın, bir ihtiyacını karşılamak için yapıyordur. Çeşitli yazılarda sözünü ettiğim şiddetsiz iletişimin gözlemlerinden, varsayımlarından biri bu.
Karşımızdaki kişi acaba neye ihtiyaç duyuyor? Yani ihtiyacını karşılamak için seçtiği talihsiz yoldan (bize engel yaratan davranışlardan) gözümüzü ayırıp (zira genellikle büyülenmiş gibi, bunlara kilitleniyoruz), doğrudan bu kişinin ihtiyacına odaklanmaya çalışabiliriz. Saygı, özen, dahil edilme, özgürce kendini ifade etme, kal’e alınma/önem verilme, görülme, katkıda bulunma gibi ihtiyaçlar olabilir mesela. Hatta yakınlık, içtenlik, dürüstlük gibi ihtiyaçlar da olabilir. Bunları serbest, özgür bir zihinle görmek çok önemli. Gerçekten gördüğümüzde içimizde bir yumuşama, rahatlama, hatta şefkat hissi olabiliyor koşullarda bir değişiklik olmasa da.
Karşımızdaki kişiyle bu ihtiyaçlarını gördüğümüze ilişkin bir konuşma yapmak yararlı olabilir. Karşımızdaki empatiye doyduğunda, -ki bunu kendi bedenimizden anlayabiliriz, genellikle kendi bedenimizde de bir rahatlama hissederiz-, bu kez kendi içinde bulunduğumuz çıkmazı; suçlama, yargılama enerjisi katmadan, olduğu haliyle, iyi niyetle ortaya koyabiliriz. Ana hedefimiz hem karşımızdakinin, hem kendimizin ihtiyaçlarını karşılamak; kimseyi alt etmek, fedakarlığa zorlamak değil. Konuşma sırasında ara ara kendimizi yoklayabiliriz: "Gerçekten bu söylediklerimi kast ediyor muyum? Tam söylemek istediğim bu mu? Söylediklerimin pratik faydası var mı, anlayışı artırmaya yönelik mi, yoksa haklılığımı savunmak için mi söylüyorum?"
Karşımızdaki ile konuşmak çok zor geliyorsa ya da koşullar uygun değilse, belki bunu yazılı olarak kendimiz yapabiliriz. Yani karşılıklı bir diyalog yazabiliriz. Karşıdakinin mutlaka anlamlı bir dayanağı vardır, bu dayanağın üzerini talihsiz birçok çalı çırpıyla örtmüş olabilir. Ancak tüm gayretimizle, içtenliğimizle o anlamlı dayanağı görebilmeye çalışabiliriz bu yazılı diyalogda.
Bir ara da, karşımızdakinin engel diye yarattığı duruma bakarız ve benzer durumları kendimizin de başkalarına yaratıp yaratmadığını sorgularız. Mesela en yakınlarımıza. Karşımızdakinde kızdığımız özellikler acaba kendimizde de var mı? Bu soru çok klasik oldu artık, hepimiz biliyoruz. Ancak çok duymuş olmamız ve de işimize pek gelmemesi sebebiyle herhalde, etkililiğini kaybetmiş gibi. Oysa bize çok kapı açabilecek bir soru. Hatta yanına bir soru daha ekleyebiliriz: “Burada daha ne görebilirim? Burada öğrenmem gereken ne var?”
Büzülme, küçülme, suçlama, kendini dövme enerjisinden, keşfetme, genişleme enerjisine geçmeye niyet edebiliriz, seçimimizi bu yönde yapabiliriz. Bu niyet zaten pek çok yol açacaktır önümüzde, diye inanıyorum.
Ne kadar doğru,engellerimiz çıksada inat ederiz aynı yolda yürümeye,evren seni uyarıyor işte,farket,ama yok biz bir inat,illede o yol olacak:))
YanıtlaSilSanırım farkındalıklarımız arttıkça yan yollarıda görmeye başlayacağız.
Sevgiler
SELAM
YanıtlaSilBELGİN SAYESİNDE SENİ KEŞFETTİM...İYİKİ DE KEŞFETMİŞİM...HARİKA YOL GÖSTERİCİ YAZILAR...BLOĞUNUZU FIRSAT BULDUKÇA İLK BAŞTAN BUGÜNE OKUMAYA ÇALIŞACAĞIM...
HERŞEY GÖNLÜNÜZCE OLSUN
engeller çıksa da biz gene de elimizi sobaya değdirmek ya da amerikayı yeniden keşfetmek isteriz. oysa bu enerji ve zaman kaybıdır. halbuki engeli okusak di mi Halecim, bize ne demek istediğini bi dinlesek..
YanıtlaSilSevgili Hale;
YanıtlaSilbu gunku yazin tam "ihtiyaca gore siparis" kivamindaydi. Gonlune saglik. Onerilerin de muhtesem ama benim soyle bir soru(nu)m var:
Eger engelleyen acik davranmiyorsa, kapali kapilar ardindan engel mekanizmalari calistiriliyorsa soru soracak mecrayi nasil yaratacagiz?
Bu tur durumlarla karsilastigimda, engelle inatlasmanin tam zit tavri olan "Sapkami alip gitmek" disinda basetme mekanizmasi gelistirmedigimin idrakine vardim. Hem engelle inatlasmanin, hem de engelden kacmanin ogrenecek dersleri arkamizda biraktigini goruyorum ama kendisini engel olarak ortaya koymayan bir engelle basetmenin caresi nedir bilemiyorum. Sorumu sordum, simdi can kulagi (gozu) ile dersini dinliyorum (okuyorum):).
Sevgili Belgin ve Çiğdem,
YanıtlaSilEngelleri okumakla ilgili yazının devamını bugün koydum. Deneyim, yorum ve katkılarınız olursa, okumayı çok isterim.
Sevgili Ayşenim
Hoşgeldiniz. Heyecanınız buradan hissediliyor :) Dilerim yazılar yaşamınıza katkıda bulunur. Yaşamınızdaki etkilerini yazarsanız, hepimize de ilham ve şevk vermiş olursunuz. Karşılıklı yolumuzu aydınlatırız.
Sevgiler
Sevgili Deniz
YanıtlaSilKatkın için çok, çok teşekkürler. Engelle inatlaşmanın da, engelden kaçmanın da öğrenilecek derslerden bizi mahrum bıraktığı gözlemine katılıyorum. Somut olayı bilmediğim için, sorunun içimde uyandırdıklarını yazmaya çalıştım. Ve sorunun yazıya katkıda bulunduğunu düşündüğüm için de, bunu yazının metninin içine koymayı tercih ettim.
Yazdıklarım içine uygun geliyor mu? Uygulayıp, denemek ister misin? Farklı ne tür bakışlar olabilir bu duruma sence? Ben de can kulağı ile senin denemelerini, deneyimlerini, bu konuda attığın yeni adımları duymayı bekliyorum :)
Sevgili Hale;
YanıtlaSilcevabin da blog'a ekledigin yorumun da cok etkileyiciydi, yuregine saglik. Yorumun bir anda bende farkli bir pencere acti. Engelleyenin acik davranmadigi durumlari animsadim, asil niyetimin de engeller gibi gizli oldugunu farkettim birden. Eh, niyetin arkasina baska niyetler (art niyetler:)) takinca engeller de art engel olarak cikiveriyor, ne ekiyorsam onu biciyormusum. Isin ozunde temiz bir niyetle yola cikmak varmis megerse. Brown'un da dedigi gibi, ise once yuzumuzu yikamakla baslayalim:).
sevgiyle kal, emegine yuregine saglik yeniden.
Deniz
.. az once uzun bir paylasim yapmistim.. gonderdim sanmisim ucup gitmis.. bakalim simdi nasil paylasim gelecek..
YanıtlaSilicte ve dista es zamanliligi yasadim.. hic beklemedigim bir engelle karsilastim, kisa bir an kaygi ve endise oldu, hemen toparladim.. ve icimdeki ses cevap Hale den gelir ac ve oku dedi..evrenin yasasi calisiyor.. sorularima cevaplar yorumlar hepsi vardi..
su gunlerde yaptiginiz paylasimlardan ve yorumlardan cok faydalandim, destek aldim.. tesekkurler, yureginize saglik..
Sevgili Deniz
YanıtlaSilBaşka bir açı, farkındalık getirmişsin konuya. Bana gore farkındalık işte böyle karanlık (aydınlık olmayan anlamında, yoksa kötü değil) köşelere ışık tutmak demek. Acaba senin arkadaki niyetlerinin ardında hangi güzel ihtiyaçlar vardı?
Sevgili Duygu
Yorum bırakmakta zorlanıyorsun anlaşılan. Acaba nerede "engelle" karşılaşıyorsun?
Ne güzel denk gelmiş yazılar. Eşzamanlılıkları pek seviyorum, "doğru yoldaymışım" hissi geliyor içime. Sana da öyle oluyor mu?
Gunaydinnn..
YanıtlaSil..acaba nerede "engelle" karsilasiyorum?.. engel gibi gorunenlerin altindaki durumlar, donuk enerjiler ne? diye sorup durdum kendime.. erkenden uynadim, icimde bir tedirginlik,bu engelleri anlama istegi.. gozumu kapatip ice baktigimda "guven"sizlik tanidik bir duygu..kendi icimde tam bir guven bulamadim..Bu duyguya biraz derin bakincada kocaman bir paket aciliyor..korku, kaygi, kullanilma..uzar gider.
Kesfettigim "guven" eksikligi yeni deneyimlere urkek ve direncli kiliyor, bunlarda yasamimda engel olarak gozukuyor..
Yorumlari yazip yazip yolluyamamam gibi..
Yol gosterici yorumun icin tesekkurler Hale..
Eszamanli an lar yasamla akis, sevgide olma hissi veriyor bana..banada dogru yoldasin teyidi oluyor, pek bir mutlu oluyorum.
Gune boyle basladim..
Sevgiyle..
..arkadaslar su an cook mutluyum..
YanıtlaSilYolluyamama engelini astim, denedim, yanildim, tekrar denedim..ve ogrendim..artik ogrendim, sira baska denemelere geldi.:)
Yorumumu korkusuzca guven icinde yolladim, sevgiyle..
Ve niyet ediyorum, onumdeki engelleri gorup asmaya:)
Sevgili Duygu
YanıtlaSilEngelleri asip, yorumlarini gonderebildigine cok sevindim, bazen gorecegimizi gordugumuzde onumuz ansizin aciliyor.
Darisi hepimizin engellerinin basina...
sevgiyle