22 Haziran 2009 Pazartesi

Sevgi Bir Alışkanlık Değildir- Krişnamurti

Bolu, Haziran 2009 (Arkadaşın kimliği bulundu: Çütre, Scarlet Rosefinch- İspinoz ailesinden: Mehmet Hoca, Deniz, İnci Hoca, Zeynep'e teşekkürler. Bakalım başka nerede göreceğiz...)


Bugünkü yazı meğer postakutusuna düşmüş bu sabah, yazmak için oturunca fark ettim…

“Sevgi bir alışkanlık değildir.

Tazeliğin, yeniliğin bir niteliğidir, bu çok elzem. Yoksa yaşam bir rutine, bir alışkanlığa dönüşür; ve sevgi bir alışkanlık, sıkıcı bir şey değildir. Pek çok insan merak duygusunu, hayret etme duygusunu kaybetmiş. Her şeyi kendilerine bahşedilmiş olarak görüyorlar (çantada keklik olarak görüyorlar) ve bu güvenlik duygusu belirsizliğin özgürlüğünü ve merakını yok ediyor…”

Krişnamurti- Genç bir Arkadaşa Mektuplar -13

“Love is not a habit
It is the quality of freshness, of newness, that is essential, or otherwise life becomes a routine, a habit; and love is not a habit, a boring thing. Most people have lost all sense of wonderment. They take everything for granted; this sense of security destroys freedom and the wonderment of uncertainty.”
Letters to a Young Friend – 13 (DailyQuote mailing list To subscribe: send an email to dailyquote-join@jkrishnamurti.org)

Geçen hafta Bolu’daydım bir eğitim için. Pek çok güzelliğe tanık oldum, içinde yaşadım. Krişnamurti’nin bu yazısını okuyunca, tanık olduğum iki yaşam parıltısını paylaşmak istedim…

Mesleği gereği, yeni nesillere bilgi, deneyim aktaran, örnek olan bir hoca… Üniversite ormanın içinde… Mehmet Hoca (Tunçer) bir yürüyüş sırasında gruba eski bir dostundan, yan yana çalıştığı iş arkadaşından, yakın bir akrabasından söz eder gibi bir kuştan söz ediyor… Ötüşünü anlatıyor… Anlatırken, yüzü ışıl ışıl… “Okula geldiğimde kulaklarım arar onu” diyor… Bir düşünün, var mı sizin böyle yakın bağlantıda olduğunuz bir kuş? Kulaklarımı dört açtım, dinliyorum… Duydum sonunda… Sonra da bir keresinde takip edip, buldum kuşu… Fotoğrafını çekmek için bir süre de verdi bana, yukarıdaki fotoğraf konseri sırasında… :)

İkinci yaşam parıltısı yine aynı kampüste… Çıktı almak için fotokopiciye gittim… Beklerken etrafa bakıyorum, odanın bir köşesinde koskocaman bir muz ağacı. Gözlerime inanamadım. Sordum, 50 cm boyundayken alınmış, böyle bir odanın tavanına ulaşana kadar büyümüş. Kocaman saksısında bir de boynunu uzatmış filizler, baktım fasulye… Eken kişiyle konuştum, bana başka bir saksıyı gösterdi, yine fasulye ama bir de yanında tanımadığım filizler var: karpuzmuş… Arka kısımda domates ve yine karpuz fideleri yetiştiriyor çekirdekten… Gri renkli duvarlarıyla, kocaman fotokopi makineleriyle dolu bir oda ve karpuz, domates, fasulye fideleri yetiştiren bir yürek… Doğayla derinden bağlantı böyle bir şey olsa gerek diyorum… Çıkarken, "Şu sarmaşıktan vereyim size" diyor, eve dönene kadar korumam zor. Coşkusunu alıp getiriyorum eve ve size...

Rektörün de rüzgar, güneş enerjisine duyarlı olduğunu, enerji tasarrufu için çok çalıştığını duyuyorum…

Böylesine doğayla bağlantı ancak sevgiden gelir diye düşünüyorum… Onların heyecanı benim de içimdeki merakı, sevgiyi tetikliyor… Sanallığı delip, yaşamla gerçek bağlantıyı hissediyorum…


Tüm sevdiklerimize yepyeni gözlerle bakmamız, onlara yepyeni güzellikler sunmamız, ilişkilere taptaze bir hava katmamız, sevginin yaşama geçmiş hali olmamız dileğiyle...

Ve...

Doğadaki ağaçları, hayvanları kardeşlerimiz gibi hissettiğimiz, derinden bağlantıyı yaşadığımız, merakla yaşama baktığımız nice parıltılar dileğiyle…

4 yorum:

  1. Sizi dinlemek o kuşu dinlemek kadar güzel ve heyecan vericiydi. Bu güzel doğaya siz çok yakıştınız,ve beni çok etkilediniz. Yine gelin kuşlar ve dostlar bekler...
    Meftune.

    YanıtlaSil
  2. Şu an yaşadığım hayatta elde ettiğim, öğrendiğim, başardığım herşeyi merak duyguma , sürekli hayret edebilme yeteneğime borçluyum ben. Bu sizi biraz çocuk, biraz saf gösterir pek çok kişiye, ama kendi kişisel hayatınızı karnavala çevirir... Bazen sis iner, her şey kasvetli görünür göze, ama geçecektir bilirim, bir gün bir yerde yine beni hayrete düşürerek içimdeki "on" tuşuna basıverir. O tuş basılı oldukça yaşam maceradır ...

    YanıtlaSil
  3. Sevgili Meftune
    Şiir gibi yazmışsın, yüreğime dokundu sözlerin. Bağlantının devam etmesi ne güzel... Nice karşılıklı zenginleşmeler yaşamamız dileğiyle, bu yürek kuşları ve dostları sevgiyle kucaklar... :)

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Başak
    Merak duygun, hayret edebilme yeteneğin yazılarından ulaşıyor bizlere, bizlerin de merakını canlandırıyor, keskinleştiriyor... Senin sözlerinle, karnaval kıvamında nice maceralar diliyorum hepimize. Yüreğine sağlık... "On" tuşun hep basılı olsun :)

    YanıtlaSil