10 Şubat 2009 Salı

Bir Kez Karar Verdik Mi...

Beklenmedik gelişmeler sebebiyle planladığımdan daha uzun kaldığım Ankara'dan sonunda rahat bir tren yolculuğuyla bu sabah evime döndüm. Ankara'nın karikatürlere malzeme olabilecek sürprizlerinin yanında, çok hoş sürprizleri de oldu. Yalnızca bu blog yazılarına yorumlarından tanıdığım, nice zaman beni coşkuyla gülümseten Deniz ile tanıştım. Uzun uzun konuştuğumuz, sonunda da tadı damağımda kalan :) bir kutlamaya bitirdiğimiz bir akşam geçirdik. Yaşamın ince örgüsü, görünenin ötesindeki bağlantıları içimi coşkuyla dolduruyor.

Müthiş dolu bir hafta oldu. Emrah sağolsun evini açtı, birlikte çalıştığımız günlere ilişkin güzel sohbetler yaptık. Yüreği ışıl ışıl parlayan insanlarla tanıştım. Nicedir yüreğimde olan bazı projeler ivme kazandı. Elim kolum yüreğim dolu döndüm kısacası...

Bir bir paylaşalım bakalım sepettekileri :)

Daha önce yazdığım gibi geçen hafta Avusturalya Gaia Foundation’dan John Croft’un proje tasarlama ve uygulama üzerine bir çalıştayına katıldım. Bu çalıştaydan birkaç notu paylaşmak istiyorum birkaç gün:

John Croft; Goethe’nin bir sözünü paylaştı. Kelimesi kelimesine yazamamışım, mealen aktaracağım: Söz verene, kendini bir konuya adayana, kendini taahhüt altına sokana kadar (until you are committed) her şey değişir. Ancak bir kez karar verdiniz mi, bu kararın gerçekleşmesi için tüm cennet size yardım eder.

Aynı fikri yıllar önce Lale’den de duymuştum. Lale’nin bir hocası, “Karar verdinse, değiştirme. Çünkü karar verdiğinde tüm evren kendini bu karara göre hizalar. Karar değiştirdiğinde, bu kez her şey çorba haline gelebilir.” demiş.

Yaşam içinde elbette şartlar değişmişse, esnek olmamız gerekebilir. İnat edip, anlamsız, hatta kimi zaman zarar verebilecek kararları sürdürmenin gereği yok. Ancak bu tavsiyeleri de kulağımıza gerekli günler için küpe yapmak yararlı olabilir. Zaten bir karar bütün ile uyumlu ise, içimizde bir ferahlık, bir coşku, “tamamdır” hissi oluyor. Sonra yolda karşılaştıklarımızla kararı sorgular oluyoruz, acabalar zihnimizde uçuşuyor. Bu süreçlerde uyanık olmakta yarar olabilir. Hızla karar değiştirmeden önce, iç alemimizde olan biteni iyi gözlemlemek belki bize çok önemli farkındalıklar, içgörüler kazandırabilir. Ve de bütünle hizalı olarak yürümeye devam edebiliriz…

Bütünün en yüksek iyiliğine olan kararlar vermemiz ve yolda motivasyonumuzun hep yüksek olması dileğiyle…


4 yorum:

  1. Verilen en yuce karar oldugun gibi olma karari diye dusunuyorum ben hep. Yani Mevlana'nin soylemindeki haliyle. Ya oldugun gibi gorun, ya gorundugun gibi ol. Buna bir kere karar verip OL'duktan sonra, diger butun kararla cok daha kolay veriliyor. Cunku o zaman Ilahi gucle uyum icinde yasiyorsun, O'nun seni tasarladigi halinle.
    Cok guzel notlar dusmussun yine, gonlune saglik :)
    Prem Om

    YanıtlaSil
  2. Senin de gönlüne sağlık, katkın için çok teşekkürler. Bana da şevk oluyor bu katkılar...

    YanıtlaSil
  3. Haleciğim demek Ankara'ya geldin... Seni yakından tanımak isterdim ama sanırım işin vardı, keşke ben kafamda sorup sana sormadığım soruyu daha önce sorsaymışım sana ; "Ankara'ya gelmiyor musun, gelince bir kahve içsek uyar mı?" diyecektim:) bir daha ki sefere diyeyim. Lütfen gelirsen ve programın da müsait olursa haber et:)

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Başak
    Bu gelişlerim ucu ucuna programlarla dolu oldu. Bir de yenilikler var yaşamıma giren, henüz raya girmedikleri için, çokça enerji ve zaman alıyorlar henüz. O yüzden gelişimi bildiremedim. Bugün de aynı şekilde çok yoğun bir program silsilesi var. Bir sonrakinde planlamayı ona göre yapalım. Tanışalım. Çok güzel olur.

    YanıtlaSil