25 Haziran 2008 Çarşamba

Bütünü Etkiliyoruz- 4

Fark yaratmak, ama ne yöne doğru?

Nefes alıp verdiğimizde, yemek yediğimizde, hareket ettiğimizde, ağzımızı açıp da bir söz söylediğimizde, oflayıp pufladığımızda, hediye aldığımızda, gülümsediğimizde, bağırdığımızda sürekli, her an etkileşim var. Hem etkiliyoruz, hem de etkileniyoruz. Bu konuda seçim şansımız yok ama nasıl etkilediğimizi seçme fırsatımız var. Fark yaratıyoruz ama ne yöne doğru etkimiz oluyor? Bilinçli yaşamak dedikleri bunun bilincinde olarak yaşamak mı acaba?

Üniversite yıllarında varoluşçu felsefeye ilişkin biraz okumuştum. O okumalardan bende kalan ve sanırım derin izler bırakıp, yolumu tayin eden bir söz var: Eğer o zaman yanlış anlamadıysam, “Seçim yaparken, dünyadaki herkes benimle aynı seçimi yapsaydı, dünya nasıl olurdu, onu düşünün” diyorlardı. Burada söylenmek istenen, herkes yalnızca buğday ekseydi, öğretmen olsaydı değil, değerlere ilişkin seçimler anladığım kadarıyla. Çöpümü yere atmayı seçiyorsam, herkes yere atsaydı ne olurdu? Herkes yalnızca ihtiyacı oranında alışveriş yapsaydı ne olurdu? Herkes gereksiz ışıkları açık bıraksaydı ne olurdu? Herkes sigara içseydi ne olurdu? Herkes birbiriyle dayanışsaydı nasıl olurdu?

Elbette seçim yaparken, göz önüne alabileceğimiz pek çok ölçüt olabilir, pek çok farklı yöntemden yararlanabiliriz. Aklımızı ya da sezgimizi dinleyebiliriz.

Yaptığım seçimlerin bütünün iyiliğine, güzelliğine olmasını diliyorum. Başka birisine zarar verdiğimde de, katkıda bulunduğumda da, aslında biliyorum kendime de aynısını yapıyorum. Atalar yine biliyor: “kişi ne yaparsa, kendine yapar.” Aynı gemideyiz çünkü…

Ancak aynı zamanda şunu da biliyorum, kendime nasıl davranıyorsam, çevreme de öyle davranıyorum. Özen her yöne, herkese, her varlığa…


Devamı: Nereden başlasak? Birlik bilinci nasıl gelişir?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder