20 Haziran 2008 Cuma

Bütünü Etkiliyoruz- 2

shesnuckinfuts- www.flickr.com


Her olanın bir etki gücü var… Her an yaşam, olan ile şekilleniyor…

Bazı eylem ya da eylemsizliğimizin küçücük etkisi oluyor, kiminin büyük. Üstelik eylem diyorum ama her duygumuzun, düşüncemizin, niyetimizin, ruh halimizin, yani olan’ın bir etkisi var. Aslında hiçbir zaman da bunların gerçek etki alanını ve etki gücünü bilmiyoruz.

Evde telefonunuzu unuttuğunuzu hatırladığınızda, dönüp bunu almaya karar vermeniz ile yola devam etmeniz arasındaki farkı hiçbir zaman bilmiyoruz. Bu benim başıma geldi ve ben dönüp telefonu aldım, bir arkadaşım aradı, onunla konuşurken dolmuşu kaçırdım. Bir sonraki dolmuşla iskeleye indim, para çekmek için bankamatiğe doğru yürürken, bankamatiğin önünde bir adamın bir kadına bir şey söylediğini gördüm. Kadın koşarak vapur turnikelerine gitti, adam da oradan ayrıldı. Bankamatiğe kredi kartımı koydum ve makine kartımı yedi. Benim arkamdan gelene durumu söyledim, döndü gitti. Bildirmek için, telefonda dakikalar geçirdim. Geç kaldım. Para çekemediğim için, taksiye binemedim. Gitmekte olduğum yere de elim boş gittim ve epey geç kaldım. Eve geri dönmeseydim, senaryo bambaşka olacaktı hem benim için, hem başkaları için (telefon eden arkadaşım, geri dönerken belki ezdiğim karınca, ilk dolmuşun içindekiler, sonraki dolmuşun içindekiler, bankamatiğin önündekiler, binemediğim taksinin şoförü, geç kaldığım için arada kimbilir kimleri, neleri etkilemiş arkadaşım, artık siz hayal edin). Sliding Doors diye bir film vardı, bunu çok güzel anlatan. Her gün binlercesini yaşıyoruz, ancak filmdeki gibi olmuyor günlük yaşamda. Hiçbir zaman diğer seçeneği bilmiyoruz.

Bu örneği değiştirelim, çocuğumuza bağırıp bağırmama, cam şişeyi geridönüşüm kutusuna atma atmama, fabrikamızın bacasına filtre takıp takmama, bir ağaç ekme ekmeme, bir şikayet mektubu yazma yazmama, görmeyen birine kitap okuma okumama, bir köy okuluna kitap gönderme göndermeme, annemizle sevecen konuşma konuşmama, bir derneğe katılma katılmama, bir kitabı okuma okumama, ne bileyim, her gün yaptığımız binlerce seçim… Diğer seçimin sonuçları ne olurdu acaba?

Ne ilginç bir düzen değil mi?

Devamı: Fark yaratıyoruz

2 yorum:

  1. Öncelikle, geç kaldığın ve elin boş gittiğini düşündüğün:-) kişiden gönül dolusu sevgiler. Hale'cim, dün gibi hatırlıyorum ben de o günü ve nasıl perperişan olduğunu; üzüldüğünü, yorulduğunu ve buraya yazdığın gibi böyle derin bir farkındalıkla geldiğini. Oturup güzelce sohbet etmiştik.

    Şimdi kim diyebilir ki, sen o gün "elin boş gelmiştin"! Canım bu güzel paylaşımların için tekrar teşekkürler, hayatımı zenginleştiriyorsun.
    Ayşe Arıca Elmalı

    YanıtlaSil
  2. Ayşecim
    Her zamanki gibi, farkındalıklarımı artırdığın, parlattığın, farklı yönlerini gösterdiğin için gönülden teşekkür...

    YanıtlaSil