19 Haziran 2008 Perşembe

Bütünü Etkiliyoruz- 1


Kaç senedir içimde bir proje var. 2007 Eylül’ünde üzerinde hafiften çalışmaya başladım. Hatta arkadaşım Yasin’in yoğun desteği ve teşviki ile bir web sayfası bile hazırladık. Ancak yaşamın tabağıma nezaketle koydukları ile daha önceden kendi isteğimle tabağıma aldıklarım arasında gezinip duruyorum aylardır. Bazı konular gerilerde kalıyor ister istemez. O kadar istediğim halde blog yazılarını bile yazamaz oluyorum nice gün. “Katkım Olsun” projesi de bu geride kalmış konulardan.

Web sitesine koymak üzere ta ne zaman yazmış olduğum ancak koymaya bir türlü vakit ve mecal bulamadığım bir yazı var. Nasıl içimden geldi buraya yazmak. Son birkaç gün Şiddetsiz İletişim ile ilgili bir eğitimdeydim ve bu yazıyı yine hücrelerimde hissettim. Sizlerle de paylaşmak istiyorum tam şimdi. Virgülüne dokunmadan koyacağım. Umarım havada kalmaz, bir anlam ifade eder.

Keess- www.flickr.com


NE YAPARSAK YAPALIM YA DA YAPMAZSAK YAPMAYALIM, BÜTÜNÜ ETKİLİYORUZ…

Bu “Katkım Olsun” fikrinin çıkış kaynaklarından biri, hepimizin her koşulda bütüne katkıda bulunabileceğimize ilişkin inancımdı.

Geniş bir ağın parçasıyız…

Şu ana kadar ki yaşamımda gördüğüm o ki, biz çok geniş bir ağın parçasıyız. Ve her birimiz bu ağın içindeyiz, dışında olan yok. Kuantum fiziği kimbilir nasıl güzel anlatıyor bu olguyu, benimki gözlemden çıkan en basit hali herhalde…

Bütün ya da ağ dediğimizde işin içine ailemiz, arkadaşlarımız, evimiz, arabamız, iş yerimizdeki kişiler, sokakta karşılaştığımız kişiler, alışverişte seçtiğimiz ürünü üretenler, satanlar, yediklerimizi üretenler, giydiklerimizi üretenler, satanlar, ulaşımımızı sağlayanlar, tüm insanlar, tüm bitkiler, tüm hayvanlar, tüm bakteriler, su, toprak, tüm mineraller, fark ettiğimiz, fark etmediğimiz, hatta gördüğümüz görmediğimiz tüm varlıklar giriyor.

Ağdaki her hareket, tüm ağı etkiliyor…

Bu ağ benim gözümde birkaç sene önce çocuklarla yaptığımız bir oyundaki haliyle canlanıyor şu an… Temmuz 2004’te Buğday Derneği’nden Bora Sarı ile çocuklar için bir ekoloji atölyesi hazırlamıştık. Orada çocuklara besin zincirini ve birbirimizi nasıl etkilediğimizi göstermek için, bir oyun bulmuştuk. Sharing Nature with Children kitabından uyarladığımız “Hepimiz Birbirimize Bağlıyız” oyununda önce daire olundu. Herkes besin zincirine göre bitki, hayvan, su, hava, toprak oldu. Ortada bir yumak yün vardı. Biri yumağı aldı, ipin ucunu tutarak, yumağı kendisini yiyen hayvana attı. Bu, herkes için tekrarlandı. Böylece herkes ipi tutuyordu, dairenin ortası oraya buraya giden iple örülmüş gibiydi. Sonra dışarıdan biz girdik ve suya atılan zararlı kimyasallar olduk ve su’yu omuzlarından yere doğru ittik. Su olan çocuk çömeldi. Doğal olarak ip de gerildi. O kadar çok çocuk olmasına rağmen, gerginliği hissetmeyen kimse olmadı.

Bütünü etkilediğimizi teorik olarak ve yaşamda bilmeme rağmen, bu resim gözlerimin önünden gitmiyor. Artık siz genişletin, kelebek etkisi mi dersiniz, domino taşlarından benzer bir görüntü mü oluşturursunuz gözünüzün önünde bilmem, ama bu ağın bir parçası olduğumuzu düşünmek yaşama bakışımızı ve yaşamdaki duruşumuzu şekillendirecek bir etkiye sahip.

Çünkü yaptığımız her şey ya da yapmadığımız her şey, aldığımız her karar bütünü etkiliyor.

Devamı: Her olanın bir etki gücü var...






2 yorum:

  1. Eskiden beri düşünüp harekete geçirmeyi planlayamadığım birşey var.Bu yazı bana onu hatırlattı.Biz Dünyalıyız diye çağdaş bir çocuk grubu oluşturmak.Bu çocuklar yaşadıkları dünyanın fiziki,biyolojik,vesaire gerçeklerine meraklı,araştırmacı,öte taraftan insan olmalarının farkında olan ,insanın temel ihtiyaçlarına duyarlı,gerçek çocuklar.Hatta bu projenin detaylarını bile oluşturmuştum.

    YanıtlaSil
  2. Haydi o zaman... Hayallerimizi gerçekleştirmek için küçük de olsa adımlar atalım... Bir yere ulaşmasa bile "hiç yoktan iyidir"... Ne dersiniz?

    YanıtlaSil