17 Nisan 2009 Cuma

Kendi Şarkımız...

İnternette dolaşan bir hikaye vardır. Son günlerde yaşadıklarım bu hikayeyi anımsattı. Paylaşayım istedim…

Kaynağını bilmiyorum maalesef, emeği geçmiş olanlara teşekkürler…

Hikaye şöyle:

“Bir Afrika kabilesinde hamile kalan kadınlar arkadaşlarını toplayıp doğaya gider ve doğacak çocuğun şarkısını duyana dek meditasyon yapıp dua ederlermiş.

Bu kabileye göre, her ruhun kendine özgü ses vibrasyonları vardır. Kadınlar bu seslere kulak verir, duyduklarını hep birlikte yüksek sesle melodi olarak seslendirirlermiş.

Sonra da kabileye dönüp şarkıyı herkese öğretirlermiş. Çocuk doğduğunda, tüm kabile toplanarak ona şarkısını söylermiş.

Çocuğun sonraki önemli dönemlerinde aynı şarkı okunurmuş. Ölüm döşeğinde de aynı şarkı söylenirmiş. Bir insan kabul edilmez bir suç işlediğinde, kabile toplanır ve ona şarkısını söylermiş. Çünkü bu kabileye göre, bu tür davranışlar ceza ile düzeltilemez, sevgiyle ve kimliğin hatırlanmasıyla çözülebilirmiş. Kişi kendi şarkısını duyduğun zaman, bir başkasına zarar verecek davranışlarda bulunma isteğine ihtiyacı kalmazmış. Kendini kaybolmuş hissettiğinde, farklı yollara saptığında, hep kabile toplanır, ona şarkısını söyler, hatırlatırmış.”

İnternette bu hikayeye yorum olarak:
“Gerçek dost, senin şarkını duyan ve ihtiyacın olduğunda sana tekrarlayandır.” demişler.

Hakikaten de öyle değil mi?

Son günlerde birkaç arkadaşım arayarak ya da internetten bana şarkımı hatırlattılar. Bunu da “Elim bir anda telefona gitti.", "Başka bir şey yazmak için oturdum bilgisayarın başına, ama bak bunlar çıktı parmaklarımdan.” diye şaşırarak yaptılar. Yaşama, bu mükemmel düzene, işleyişe hayranım… İçimizden birini aramak, bir iki satır yazmak geliyorsa, bu sesi dinlemek ne kadar önemli... Üşenmeden, ertelemeden, kuşkuların içinde kaybolmadan...

Nice dostumuzun şarkısını hatırlattığımız, nice dostumuzun da bize şarkımızı hatırlattığı yollarında hayran kala kala yürüdüğümüz bir yaşam yolculuğu dileğiyle…

8 yorum:

  1. ..aynen son satırdaki yazdıgın gibi.. hayran kaıa kala yürürken, pek bir sessiz kaldıgımı farkettim..ne çok şarkı söylüyorsun bana..bu satırlarla bende sana söylemek istiyorum..
    Bu kez ertelemeden yürekten, icten şarkı söylüyorum sana..koro halinde:))
    duygu

    YanıtlaSil
  2. ..ne müthiş bir hikaye,,tekrar tekrar okuyudukça hayran kaldım..bana ilham ve şevk verdi..
    iç sesimi dinleyip eyleme gecmeme vesile oldu..
    bak..ertelemeden teşekkür ediyorum sana..
    neşeyle~~coşkuyla
    duygu

    YanıtlaSil
  3. hayran kaldığım dostum sana da selam olsun kendi yolunda:)

    YanıtlaSil
  4. olsun olsun..gönüL selamı OLsun hepimize:)

    YanıtlaSil
  5. sen ve hikayelerin hayata bağlılığımı güçlendiriyor, anlamını artırıyor, harikasın canım arkadaşım. Füsun Kaytaz

    YanıtlaSil
  6. Sevgili dostlar...
    Sesinize, şarkınıza, parmaklarınıza, gönlünüze sağlık... Bizim kervan yolda şarkı söyleye söyleye gidiyor gibi geldi bugün mesajları okuyunca... :)) Neşemiz bol ve daim olsun...

    Füsuncum
    5 Mart geçeli çok oldu :) Sen bir gezilere gitmişsin, dönmüşsün de... Artık yakında toplaşmak dileğiyle...

    YanıtlaSil
  7. Merhaba Halecim,
    Ne acaip bu yazını tam iki yıl sonra okudum.... Aslında bu hikayeyi Sobonfu Some'nin "Spirit of Intimacy" kitabında okumuştum. "Kaynağını bilmiyorum maalesef" diyince yaziyim dedim. Sevgiyle...

    YanıtlaSil