11 Nisan 2009 Cumartesi

İçteki Polis-Savcı-Yargıç 4

4.4.2009

Önceki günlerden devamla...


2) Genel farkındalık, özellikle beden farkındalığı çok önemli.”
Günlük yaşam içinde bedenim ne halde, gerginlik var mı, 5 duyumla neler algılıyorum, gözlerim ekrandakileri okurken nasıl hareket ediyor, göz kaslarımı hissedebiliyor muyum, şu an ne hissediyorum gibi farkındalık kendimizle bağlantıda olmak için yardımcı sorular olabilir.

“3) Yargıç konuşmaya başladığında, dikkatinizi başka yere yöneltmek yerine durun ve kıpırdamayın. Yargıcın sesinden daha derini dinleyin. Yargıç zihinde konuşur. Daha derini dinleyin. Bakın bakalım daha yumuşak, şefkatli, sevgi dolu bir ses duyabilecek misiniz. O sesi duyana kadar derinleşin. Şefkatin, sevginin sesini duyduğunuzda, işte bu yaşamın özgürleşmesidir. Kimliğin diktatör, yargıç, “yeterince iyi değilim”, “başarısızım” oluşumundan kurtuluştur. Özgürleşmedir.”

“4) Ve de yaşamınızda gülmeye, mizaha yer açın. Gün içinde oyun oynamaya, keyfe mutlaka yer açın. Yaşamın özgürlüğünü hissedin.”

Şimdi bu satırları okuyunca, belki içinizden “harika, hakikaten bunları yaşama geçireyim, güzel fikirler.” diyorsunuzdur. “Yarın ya da gelecek hafta planlayıp, yaşama geçireyim ya da her gün bunları yapayım, yarın başlayayım” diyorsunuzdur.

Christopher “Eğer böyle söylüyorsanız, çok dikkatli olun” diyor. “Bir niyet içinde bulunulan an’dan ne kadar uzağa yönelik ise, onun gerçekleşmesi ihtimali o kadar azdır” diyor. “Çünkü şimdiyle o zaman arasında yüzlerce ömür vardır. Budist anlayışına göre, ego sürekli doğup, ölmektedir. Ömür de bunu ifade etmektedir. Siz ‘bir hafta sonra bedenimi fark etmek için dikkatimi yönlendireceğim’ diyorsanız, bu niyete sizi yönlendiren içgörünün öyle bir kuvveti olmalı ki, aradaki doğup, ölen, yeniden doğan yüzlerce ‘ben/benim/ego’ formasyonunu aşabilsin. Zor iş. Çok zor iş. Uygulamanın hemen olması çok önemli.”

Ya, işte böyle… İçteki polis-savcı-yargıç iyice palazlanmışsa, terör estiriyor, kimi zaman bizi lime lime yapıyorsa, şu an sesi çıkmıyor olsa da, tam şu an Christopher’ın tavsiyelerinden birini (hangisi içimizi şenlendiriyorsa) uygulamak önemli.

Sevginin gücünü hissettiğimiz, kendimizi şefkatle, bilgeliğin sesini dinleyerek eleştirdiğimiz, sevgiyle yaprak yaprak açıldığımız, hafiflediğimiz, yaşamda süzülerek aktığımız nice an’lar, bir ömür dileğiyle…


2 yorum:

  1. keyifle okuduğum bir dizi oldu. elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Teşekkürler Başak... Bu konuya bakmaya devam ediyorum... Birlikte içgörümüzü artırmayı diliyorum...

    YanıtlaSil