14 Nisan 2009 Salı

Doğayla Ortak Yaratım: Çimlendirme

Türkiye, Dünya kaynıyor... Burada çiçek, böcek yazıyorum... Neden diye sordum kendime... Cevabı bir telefon konuşmasında geldi... Herşeyin başının, ortasının, sonunun, yönteminin, yolunun şefkat, sevgi, derin bağlantı, olanı olduğu gibi görme, ezber bozma, idrak, bilgelik, empati olduğunu hatırladım... Tüm olanlar kendimizle, çevremizle, birbirimizle bağlantının kopmuş olmasından diye düşündüm... Her ne yapıyorsak, şefkat ve bilgelikten geliyorsa, bütüne en büyük katkı diye belirdi içimde... Saksıda iki maydanoz dalı yetiştirmek değil mesele... Mesele yaşamla derin bağlantıyı yaşayabileceğimiz ortamlar yaratmak... Kopan bağları şifalandırmak... Henüz kopmamış olanları sağlamlaştırmak- çocuklar için mesela... Yaşamın hareketlerini bitkiler üzerinde izlerken, yaşamı kavrayabilmek, anlayışı artırmak, şefkati büyütmek... Her ne yapıyorsak, ruhuyla yapmak... Aksi halde boş bir kabuktan başka ne kalır elimizde... Bunu da mendil kadar yerimiz varsa, orada yapmak... Neredeysek, oradan başlamak... Ama başlamak... Belki özlediğimiz sevgi, şefkat, incelik dolu dünyaya gidiş yolu budur...

Şimdi dünden devamla...

***

“Zamanım yok, enerjim yok, yerim yok, yaşam koşullarım uygun değil, saksıda bir şeyler yetiştiremem. Ancak ben de doğayla ekip halinde yaratımı yaşamak istiyorum.” diyenler için, bir olanak daha var: çimlendirme…

Yıllardır sıklıkla yaptığım bir uygulama… Hani şu ilkokuldayken, pamuk içinde fasulye çimlendirdiğimiz deney gibi ama çok daha kolay…

Çimlendirme,
hem yeni doğuşun coşkusunu yaşamak için,

hem doğadan öğrenme fırsatı sunduğu için,
hem taptaze yiyecek elde etmek için,
hem çimlenmiş tohumun kuru tohumun içerdiğinden 7-8 kat daha fazla mineral, vitamin, enzim içerdiği söylendiği için,
hem de besin değerini kaybetmeden yeme fırsatı verdiği için
çok harika bir yol…
Çimlendirmenin bedene faydalarını anlatan pek çok kaynak var, burada tekrarlamayayım.

Hangi tohumlar çimlendirilebilir, araştırmakta fayda var, zira dikkat tüm tohumların çimlendirilmesi uygun değil. Benim bunca yıl başarıyla çimlendirdiğim tohumlar: yeşil mercimek, buğday, maş fasulyesi, nohut, alfa alfa (su teresi) (Deniz sağolsun, İngiltere’den hediye getirmişti). İşlenmiş hiçbir tohum çimlenemez doğal olarak. Mesela kırmızı mercimek, aşurelik buğday çimlenmiyor- deneyimle sabittir :) Tohumların ekolojik olması iyi olur. Gönül rahatlığıyla yiyebiliriz.

Buğday çimi çok tatlı oluyor. Mutfağa gidip gelip yemek çok zevkli. Salatalarda harika oluyor. Tüm çimlendirilmiş tohumlar salatalarda, çorbalarda, türlülerde, sebze kavurmalarda, bulgur pilavlarında kullanılabiliyor. Mercimek ile nohutu en çok bulgur pilavında seviyorum. Bulgur pilavını her zamanki gibi pişiriyorum, suyunu çekince, altını kapattığımda, çimlenmiş tohumları katıyorum. Böylece aşırı sıcaklıkla besin değeri çok düşmüyor. Maş fasulyesi salatada güzel oluyor. Mis mis…

Hiç gözde büyütülecek bir şey değil. Nasıl kolay, nasıl kolay…

Katkım Olsun projesi için, uzun bir zaman önce arkadaşım Yasemin Küçük çimlendirmenin nasıl yapıldığını yazmıştı, katkısına gönülden teşekkür. Birlikte okuyalım:

Tohum çimlendirme için gerekli malzemeler:
Büyükçe bir cam kavanoz veya salata kasesi
Lastik
Tül ya da tülbent
Bir de çimlendirilmek istediğiniz tohum.
(Kendi deneyimim: Genellikle bir borcamın kapağında ya da yayvan bir kasede çimlendirme yapıyorum. Üstünü de örtmüyorum. Toz olur diyorlar ama kullanmadan yıkamak daha pratik geliyor.)

Çimlendirilmiş buğdayın yapımı:

Buğday geceden yıkanır, cam veya porselen bir kaseye konur. Üzerine yüzeyini bir parça örtecek ılık su eklenir ve 24 saat bekletilir. (mevsim yaz ise normal ısıda su konur) (Kendi deneyimim: bakliyatı nasıl geceden ıslatıyorsak, öyle yapıyorum. Akşam ıslatıyorum, sabah süzüyorum. Yani 12 saat yetiyor.)

Sonra süzülür ve ertesi sabaha kadar susuz bırakılır. Sabahleyin buğdaylar suyla çalkalanır.


Akşam gene suyla çalkalanır. Buğdayın sürekli sudan geçirilmesi nemli kalması içindir.

Buğday yazın 2, kışın 4 günde yeşerir. Çimleninceye kadar buğdayın nemli kalması sağlanmalıdır. Buğdaylar 12 cm çimlendiğinde kullanılmaya hazırdır.

Kaynak: Bitkisel Protein ile Beslenme- Müheyya İzer, 1990, Redhouse Yayınları

Fotoğraflı özet: (Mercimek çimlendirme)

Mesela bir avuç kadar mercimeği akşamdan ıslatıyoruz. Ne kadar su koyulduğunun önemi yok, hepsi suda olsun yeter.


Ertesi sabah suyu süzüyoruz, mercimekleri nemli bırakıyoruz. Akşam yine suyla çalkalayıp, suyu süzüyoruz. Küçük tohumlar için süzerken, süzgeç kullanılabilir. Bunu birkaç sabah akşam tekrarlıyoruz. Değişiklikleri izliyoruz, gözlüyoruz, yaşama ilişkin neler öğrendiğimize bakıyoruz... İçimizde sevgiyi büyütüyoruz...


Bunlar gibi olunca, bütünün en yüksek iyiliğine olacak işlerde bize enerji vermesi için bu harika tazelik enerjisini bedenimizle birleştiriyoruz.


Mesela :)

Ek Bilgiler:

Tüm diğer tohumlar da aynı şekilde çimleniyor. Kimi kaynaklar bir dolaba koyun diyor, ışıksız olsun diyor. Ben mutfaktaki dolaylı ışık alan masanın üzerinde yapıyorum. Sıcaklık çimlenmeyi kolaylaştırıyor. Hem de gözümün önünde olduğundan, tohumların nasıl canlandığını izleyebiliyorum.

Genel ilkeye göre, tohum kendi boyunca çimlendiğinde yenebiliyor. Çok yapıldığında buzdolabında saklanabiliyor. Ancak pek sıcak ya da soğuğa maruz bırakmamakta fayda var enzimler açısından, besin değeri düşüyor. Size gerekli miktarı tayin edebilmeniz için, öncelikle bir avuç nohut/ mercimek/buğday ile başlamak mümkün. Alfa alfa gibi tohumlar ise çok küçük olduklarından ve epey büyüyebildiklerinden bir çorba kaşığı bile büyükçe bir miktar yapıyor.

Tohumun içindeki yaşam gün ışığına çıkarken, yaşamla coşkuyu paylaştığımız nice an’lar dileğiyle…


7 yorum:

  1. Geçen yazki buğday çimlendirmesi denememin neden başarısız olduğunu anladım bu durumda: işlenmiş yani aşurelik buğday kullandım sanırım. Bundan sonra organik reyonundaki buğdaydan alacağım. En çok çimlendirdiğim nohut, nohutu çok sevdiğimden. İnsanın bilincinin yükselip genişlemesine çok güzel bir örnek kendi geçmişimden: eskiden nohutu, mercimeği suda unutup, çimlendiklerini görünce de "bozuldular" diye atardım:)))

    YanıtlaSil
  2. Çok entersan bir şey oldu,2 hafta önce buğday almıştım çimlendirmek için,ve unutmuştum,nasıl yapıldığını da bilmiyordum. Bugün epeydir bu siteye uğramadığımı düşündüm, gezeren bu yazıya rastladım:) Hiç bir şey tesadüf değil:) Sevgiler

    YanıtlaSil
  3. Sevgili Başak
    Çok güldüm yazdıklarını okuyunca. Hepimiz aynıyız! Ben de mercimekler çimlenince, atanlardandım :)) Bazen yaşamımızda kendi özelliklerimizi de değerini bilemeden atıyoruz sanırım... Bir an önce uyanmak dileğiyle :))

    Sevgili Belgin
    Arada aklıma geliyordun. Ne yapıyor acaba? Mutfaktaki böcek ne oldu, dönüşümler ne oldu diye :) Bizim blog şimdiki ihtiyacına uygun bir yazı göndermiş ortak alana demek, çok sevindim... Sevgiyle...

    YanıtlaSil
  4. Tohum çimlendirmekte burada okuduklarım kadar derin bir anlam bulamıyorum şahsen: altı üstü farklı bir yiyecek hazırlama şekli... Tavsiyem ağaç tohumu filizlendirmeyi, onu fidan sonra ağaç haline getirmeyi deneyin. Bilinç, tesadüf, yükselme vs. sonra konuşalım.

    YanıtlaSil
  5. Yaşam bana "altı üstü basit bir iş"te mucizeleri görmeyi, şaşmayı, hayranlığı, sevgiyi, bağlantıyı yaşamayı, parçada bütünü görmeyi öğretiyor... Mikro ile makronun farklı olmadığını idrak etmeyi öğretiyor... Öğretmenimi sadakatle izliyorum küçük adımlarla da olsa... Yediğim meyvelerin tohumlarını biriktirip, uygun yerlere atıyorum. Sonucunu göremeyeceğim ama ümidini taşıyorum... Biri bir sedir tohumu vermişti. Sizin hatırlatmanızla ektim hemen. Büyük iş, küçük iş, biz yine de sevgiyi hep konuşalım...

    YanıtlaSil
  6. ben nohutu çimlendirip yemekten önce 15 tane yiyorum iştahım büyük ölcüde kesti bakalım kilo verebilecekmiyim .

    YanıtlaSil
  7. Ben merak edip birçok tahıl, bakliyat ve kuruyemişte denemeye başladım.
    2 çeşit buğdaydan bir tanesi güzel filizlendi diğeri ise olmadı. Çok ıslak bıraktım sanırım.
    Badem olmadı. Bademi kırıp mi yapmak gerekir? Aynı ceviz de öyle değil mi? Fasulye güzel oldu, mercimek, bakla da aynı şekilde gayet güzel oldular. Çiğ kabakta filizlendi.
    Bunları ne kadar filizlendirmek gerekir? Siz yazdınız ancak farklı farklı kaynaklarda başka deniyor...Siz ne dersiniz?
    O yaşamın tekrar doğuşunu görmek kadar güzel bir his olamaz.
    Yazınız çok güzel olmuş. Çok beğendim.... ruhunuza sağlık...

    YanıtlaSil