16 Mart 2009 Pazartesi

Bir Egzersiz...

Validebağ Korusu, İstanbul, 15.03.2009


Bugün bir egzersiz yapalım...

Kullandığımız dile bir bakalım...

Mesela şöyle cümleler kurup, içimizde nasıl hissettiğimizi gözlemleyelim:

Ben öfkeyim.

Öfke içindeyim.

Ben öfkeden ayrıyım.

Bu benim öfkem.

Her bir cümleyi söylerken, içimizden geçen enerjinin niteliğine dikkat edelim.

Sonra kelimeleri değiştirelim.

Ben öfke değilim.

Öfkenin içinde değilim.

Öfkeden ayrı değilim.

Öfke benim değil.

Yine enerjiye, hislerimize bakalım.
Sonra bu cümleleri değişik kelimelerle (ağrı, mutsuzluk, sevinç, huzur, toprak, su, ateş, hava, görülen şeyler, duyulan şeyler, hissedilenler, herşey) deneyelim ve üzerinde düşünelim. Enerjilerin doğasına, bizim bunlarla ilişkimize, "hepimiz biriz" fikrine ilişkin bize bir açılım getirip getirmediğine bakalım...

(Pressing Out Pure Honey, Sharda Rogell, 2006: 11-13, Aktardığı kaynak: Buddha, Herşeyin Kökü)

1 yorum:

  1. "değilim" ifadesi kaçınıyor gibi göründüğümüz ama aslında o durumu kabullendiğimiz durumunu değiştirmiyor. Bunun yerine ne hissetmek istiyorsak onu ifade etmeyi daha doğru buluyorum. "Öfkeli değilim" yerine "sakinim", keyfim yerinde gibi sözler daha amacına uygun olur bence. Beynin olumlu komutlara uyum süreci de bunu gösteriyor. Birine unutma dediğiniz bir şeyi unutma olasılığı, hatırlama olasılığından daha yüksektir. Beyin olumsuz komut alsa bile onu işlerken önce yap algılıyor sonra yapmamaya geçiş sağlanıyor ama bu zaman alan ve gereksiz yere kendimizi yordugumuz bir süreç.

    YanıtlaSil