11 Mayıs 2009 Pazartesi

Zihnin Koridorlarında Kaybolduk

Bir çoğumuz oraya buraya koşuyoruz. Ayaklarımız yere basmıyormuş gibi, yaşama değmiyormuş gibiyiz. Bugünler farkındalığa -ne yapıyorsak, ne hissediyorsak, ne düşünüyorsak, tarafsızca gözlemlemeye- belki en çok ihtiyaç duyduğumuz günler... Sessizliğe, hiç bir şey yapmadan sessizce oturup, bedenimizde ve zihnimizde olanları izlemeye en çok ihtiyaç duyduğumuz günler... Olan'ı nasıl renklendirdiğimizi, tatlandırdığımızı, hikayelerle giydirdiğimizi görmenin belki de en çok gerektiği günler... Olan'ı olduğu gibi görmek için kuvvetle niyet etmemizin gerektiği günler... Zihnin koridorlarında kaybolduğumuzu fark etmemiz gereken günler... Belki...

Bugün bir alıntı paylaşmak istiyorum:

Mobi Ho bir anısını aktarıyor:

“Bir keresinde harıl harıl yemek pişiriyordum ve etrafa saçılmış kap kacak ve malzemenin ortasına koyduğum bir kaşığı bulamadım. Orayı burayı ararken, Tay (Öğretmen anlamında. Kast edilen Thich Nhat Hahn) mutfağa girdi ve gülümsedi. “Mobi neyi arıyor?” diye sordu. Tabii ben, “Kaşığı! Kaşığı arıyorum!” diye yanıtladım. Tay gene gülümseyerek “Hayır, Mobi Mobi’yi arıyor” diye yanıtladı.”

Farkındalığın Mucizesi, Thich Nhat Hahn, Kuraldışı, 2007, sayfa:7

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder