Daha önceki yazılarda yazmıştım 1997'de ülkenin sosyal hizmet sistemini incelemek üzere bir değişim programı ile (CIF) 3 aylığına Hindistan'a gitmiştim. Bu gezide vipassana dahil, bir çok değişik şey öğrenmiştim. Bugün o seyahatte bir kuruluşu ziyaretim sırasında çalışanlardan birinin panosunda gördüğüm ve çok hoşuma giden küçük bir şiiri paylaşmak istiyorum. Seyir Defteri Çeviri Ekibi'nden Özgür Gelbal hepimizin anlayabilmesi için Türkçe'ye çevirdi. Gönülden teşekkürler...
Serbest Bırak
Çocukların, kırılan oyuncaklarını gözyaşları içinde
---Bize getirmeleri gibi tamir etmemiz için
Yıkılan hayalimi Tanrı’ya götürdüm
---Çünkü O benim arkadaşımdı
Serbest Bırak
Çocukların, kırılan oyuncaklarını gözyaşları içinde
---Bize getirmeleri gibi tamir etmemiz için
Yıkılan hayalimi Tanrı’ya götürdüm
---Çünkü O benim arkadaşımdı
Ama sonra huzur içinde çalışabilmesi için
---O’nu yalnız bırakmak yerine
Çevresinde dolandım ve yardım etmeye çalıştım
---Kendi yöntemlerimle
---O’nu yalnız bırakmak yerine
Çevresinde dolandım ve yardım etmeye çalıştım
---Kendi yöntemlerimle
Sonunda hayalimi geri aldım ve bağırdım
---“Nasıl bu kadar yavaş olabiliyorsun?”
“Çocuğum” dedi, “Ne yapabilirdim?”
---“Hiç serbest bırakmadın ki”
Let Go
As children bring their broken toys
...With tears for us to mend.
I brought my broken dream to God,
...Because he was my friend.
But then instead of leaving Him,
...In peace to work alone,
I hung around and tried to help
...With ways that were my own.
At last I snatched them back and cried
...“How can you be so slow?”
“My child” he said, “what could I do?”
...“You never did let go.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder