Socrates diyor ki:
"Sorgulanmamış/ dikkatle gözden geçirilmeyen bir yaşam yaşanmaya değmez."
“The unexamined life is not worth living.”
Yine yaşamın hay huyu içinde kaybolduk mu? Neyin önemli olduğunu hatırlıyor muyuz? An'da olanın farkında mıyız? Yoksa zihnin hikayeleri içinde kaybolduk mu? Kendi zihnimizin hikayelerinin dışında bir de başkalarının hikayelerinde, toplumun hikayelerinde kaybolduk mu? Yaşama dikkatle -hikayelerin gözlüğü arkasından değil de, gözlemci bakışla- bakabiliyor muyuz? Bir durup, nerede olduğumuza bakmak için kısacık da olsa bir fırsat yaratmanın zamanı geldi mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder