Çocukluğumda dolapları karıştırmaya bayılırdım. Babamın eski defterleri vardı beğendiği sözleri yazdığı. Lisede mi yazmaya başlamış, üniversitede mi, bilmiyorum. Ancak çok hoşuma giderdi bu defterleri okumak. Her sayfaya bir söz yazmış, hepsi de farklı bir yazı biçimiyle özenle yazılmış. Geçenlerde gittim istedim defterleri babamdan.
Bugün üzerinde “Lise Defteri” yazan, sayfaları sapsarı bir defterden rastgele bir sayfayı açtım. 2177. söz, büyük harflerle yazmış :)
“Evinizin eşiğini temizlemeden, komşunun damındaki kardan şikayet etmeyiniz.”
Konfüçyüs
Hem çalışmalarda, hem dost sohbetlerinde, hem kendi yaşamımda görüyorum ki, en ağır uygulamaları yapmaya, en zorlu kitapları okumaya razıyız, yeter ki içimize bakmayalım, içimizdekilerle yüzleşmeyelim… Yargılamak, suçlamak sanki daha kolay…
Yaşamda ne görürsek görelim, tanık olduğumuz resimde ne varsa, her biri kendimizde arındıracağımız bir hali yansıtıyor olabilir. Kısacası komşunun damında kar gördük mü, hemen kafayı indirip, evin eşiğine bakmakta yarar var… Bakmak da yetmiyor, kolları sıvayıp, küreği ele almakta yarar var… Zihinde öğrenilenler uygulamaya geçmiyorsa, “an’ında” çözümlemediğimiz duyguların, temaların yüklerini sırtımızda taşımaya devam ediyoruz… Yaşamda yavaşlıyoruz, zorlanıyoruz… İsteğimizi kaybediyoruz, sıkılıyoruz… Bu an’larda durup, ne oluyor diye bakmak ne kadar değerli… Olan’ı olduğu gibi görmek, buna niyet etmek bu yolculukta en önemli anahtar… Kimseleri yargılama oyununa girmeden, olan’ı görmek… Bazı zamanlarda ilk içimizden gelen tepki yükselen bir kızgınlık şeklinde olabiliyor, o hallerde karşımızdakine henüz bir şey söylemeden, o duyguyla biraz oturmakta fayda olabiliyor. Sonra ne oluyor burada diye bakmak, kendimizde olan bir şeyin yansıması mı diye incelemek ufuk açabiliyor…
Kendi evimizin eşiğini güzel güzel temizlediğimiz, sonra komşuya çatısındaki karları gösterip, “kafana düşerse, belki yaralanırsın diye düşündüm, uyarayım istedim” dediğimiz, hatta birlikte kar kürediğimiz nice dayanışmalı günler dileğiyle…
Bugün üzerinde “Lise Defteri” yazan, sayfaları sapsarı bir defterden rastgele bir sayfayı açtım. 2177. söz, büyük harflerle yazmış :)
“Evinizin eşiğini temizlemeden, komşunun damındaki kardan şikayet etmeyiniz.”
Konfüçyüs
Hem çalışmalarda, hem dost sohbetlerinde, hem kendi yaşamımda görüyorum ki, en ağır uygulamaları yapmaya, en zorlu kitapları okumaya razıyız, yeter ki içimize bakmayalım, içimizdekilerle yüzleşmeyelim… Yargılamak, suçlamak sanki daha kolay…
Yaşamda ne görürsek görelim, tanık olduğumuz resimde ne varsa, her biri kendimizde arındıracağımız bir hali yansıtıyor olabilir. Kısacası komşunun damında kar gördük mü, hemen kafayı indirip, evin eşiğine bakmakta yarar var… Bakmak da yetmiyor, kolları sıvayıp, küreği ele almakta yarar var… Zihinde öğrenilenler uygulamaya geçmiyorsa, “an’ında” çözümlemediğimiz duyguların, temaların yüklerini sırtımızda taşımaya devam ediyoruz… Yaşamda yavaşlıyoruz, zorlanıyoruz… İsteğimizi kaybediyoruz, sıkılıyoruz… Bu an’larda durup, ne oluyor diye bakmak ne kadar değerli… Olan’ı olduğu gibi görmek, buna niyet etmek bu yolculukta en önemli anahtar… Kimseleri yargılama oyununa girmeden, olan’ı görmek… Bazı zamanlarda ilk içimizden gelen tepki yükselen bir kızgınlık şeklinde olabiliyor, o hallerde karşımızdakine henüz bir şey söylemeden, o duyguyla biraz oturmakta fayda olabiliyor. Sonra ne oluyor burada diye bakmak, kendimizde olan bir şeyin yansıması mı diye incelemek ufuk açabiliyor…
Kendi evimizin eşiğini güzel güzel temizlediğimiz, sonra komşuya çatısındaki karları gösterip, “kafana düşerse, belki yaralanırsın diye düşündüm, uyarayım istedim” dediğimiz, hatta birlikte kar kürediğimiz nice dayanışmalı günler dileğiyle…
ellerinize sağlık mükkemmel bi açıklama olmuş...
YanıtlaSilTeşekkürler... Yaşamlarımıza geçirebilmemiz dileğiyle...
YanıtlaSilÇok güzel olmuş!
YanıtlaSilZzzz...Uyuyordum okurken.(iyi anlamda çok güzelmiş)
YanıtlaSilBen 6.sınıfa gidiyorum.Türkçe ödevim için internete bakarken bu yazıyı gördüm.Anlamadan dalmışım.Gerçekten dikkatimi çekti.O kadar çok ödevimiz vardıki tatil boyunca yaptığım EN İYİ ŞEY bu oldu!
YanıtlaSilBu yazıları okuyan, benim bildiğim en genç kişisiniz. Yazıların dikkatinizi çekmesine sevindim, hele tatilinize renk katması çok hoş. Umarım daha nice güzel ilhamlar verir...
YanıtlaSilsaol
SilBende 6. Sınıfım ve gerçekten çok güzel bir anlatım biçimi kullanmışsınız tebrik ederim tatilimi renklendirdiz
YanıtlaSil